28 Mayıs 2008 Çarşamba


Bugün 28 Mayıs 2008 yarın edebiyat sınavım var.Ve ben de burada oturmuş bunu yazıyorum.Aslında daha önceden çalıştım.Ama neyse...
Ne güzel söylemiş Yılmaz Erdoğan,yağmur yağdıkça şiirini...
Arkadaşlarla Allah izin verirse 10 Temmuz gecesi Mersin'e doğru yola çıkacağız...Ve inşallah Haziran'ın ilk haftasında aylardr uğraştığımız drama çalışmalarımızı insanlarla paylaşacağız.Ayriyetten ben ve birkaç arkadaşım tango gösterisi yapacağız.Bakalım neler olacak.Bugün ne yazacağımı bilmiyordum.Ama başladım yazmaya işte ne bileyim öylesine dedim ki ''blog benim değil mi lan illa bir konusu olmak zorunda mı?''Öyle işte...
Ne bileyim belki kuzenim kişisel iletisine koyduğu yazıdan buraya geldiniz ya da google'dan;belki de bunu bildiğim için,o yüzden bu kadar rahat yazıyorum.Her neyse işte...
2,3 gün oldu, istanbulfilmhouse'dan ''film ve oyunculuk yönetimi'' dersi almak istediğimi belirteli,belki önceden dökümanları yollamışlardı ben yeni gördüm belki de yeni yolladılar yeni gördüm...Yazdırdım, daha yeni yaptım bu işi...Ben de hayret ettim normal de böyle şeyleri hiç yazdırmazdım yazıcıdan ya hadi hayırlısı...
Bu aralar kısa film yapmaya merak saldım.Yakında bir de kısa film yarışması var.Bakalım neler olacak ona katıladabilirim de katılmayadabilirim de...Ondan önce de oyunculuğa merak salmıştım...Sonra annemler falan biraz ''boşver ne işin var sen mi kaldın oyuncu olacak'' deyince bir de drama eğitmenimiz de onu ima edince...Dedim o uzun vadede yapılacak bir iş onu bir süraliğine askıya aldım.İşte şimdi de kısa filmciliğe merak saldım bakalım hayırlısı...
Neyse....
İyi günler........

22 Mayıs 2008 Perşembe

Ffffffff!!! ''73'' Almışım....


Sevgili okuyucularım,daha önceki yazımda da değindiğim edebiyat yazılısı sonucumu öğrendim...Veee şoka uğradım 73 almışım yaaa....:(:(:( Candan öğretmenimin(edebiyat öğretmenim) dersi son dersti,bütün teneffüsler kadını rahat bırakmadım ama birşey demedi,hatırlamadığını söyledi ama 70,75 gibi birşey olduğunu söyledi...Nihayet son iki ders gelip hoca geldiğinde notları okudu ben de 90 vb . bir not beklerken;73 aldın Yunus Emre deyince şok oldum...Önceki yazılımda 75 di...Aslında edebiyatım çok iyidir benim ve de çook severim edebiyatı:)Deneme sınavlarında hep tam çekerim...de işte böyle oldu yani diyeceğim o:)Belki merak etmişsinizdir:)O kadar velveleye vermişim ki ortalığı arkadaşlar sonuçları öğreninceye kadar kaç almışsın diye sorup durdular:)
Ama son derste Candan hocayla tango yaptık:)Yakında gösterimiz olacak onunla da ilgili yazarım bir ara...:):):)Daha gidip sağlık raporu alacağım:)
Sağlıcakla kalın:):):)...

19 Mayıs 2008 Pazartesi

Bugünün Az Buçuk Özeti...


Bugün ne yazsam bu gün ne yazsam diye düşünmekle beraber sıkıntıdan patlarken,aklıma bugünle ilgili yazı yazmanın iyi olacağı geldi.Şu anda patron ve da poet in beraber yaptığı zaman beni katlederken adlı şarksını dinliyorum.Şu andan bir 4 saat kadar önce okula gitmek üzere annem tarafından uyandırıldım ve kahvaltı yaptıktan sonra yola çıktık...Bizim okullarımız yanyana o ilköğretimde öğretmenlik yapıyor ben de yan okulda öğrencilik yapıyorum...Okula geldikten sonra okullara ayrıldık.Ben liseye gittiğimde kimse yoktu...Bir kaç kız arkdaşımı gördüm onlarla selamlaştık biraz sohbet ettik...Sonra biraz sıkılarak 30 dakika boyunca öğretmenlerin ve öğrencilerin okula doluşmasını izledim...Sonradan gelenler bahçede bekliyorlardı.Ben de sevdiğim öğretmenlerimi gördüğümde hepsine selam verdikten sonra ne yapacağını bilemeyen öğrenci moduna girip etrafta dolanmaya başladım.Sonra baktım bizim arkadaşlarda gelmiş.Onlarla konuştum biraz...Aslında benim amacım edebiyat yazılımın sonucunu öğrenmekti..O gün öğretmenlerde gitar çalıp gösteri yapacaklardı.Aslında öğretmenlerle aram çok iyidir-ayıptır söylemesi çok sosyal bir öğrenciyimdir:)))Dersimize girmeyen öğretmenler bile beni bilir ve severler-İşte o anda hocanın yanına gidip sonucu soramadım her gittiğimde ya arkadaşlarıyla şakalaşıyordu ya da birşeyler yiyordu...Dedim;neyse Ömer Şamil veya başka bir arkadaşım gelirse onla beraber gider sorarız diye düşündüm.Sonra ingilizce öğretmenimizle konuştum.Onunla da bir projemiz var proje hakkında falan konuştuk...Daha sonra bahçeye tekrar gidip arkdaşlarımla selamlaştım.Sonra yoklamaya ismimi yazdırdım.Çağrı'ya sordum(sınıf başkanımız);''tamam mı çağrı gidebilir miyiz artık diye'' , o da ''kafana göre takıl kardeş ben yoklamayı aldım'' dedi.Sonra herkes topluca anfi tiyatro'ya gitmek üzere yola çıktı...Ben son bir defa daha edebiyat öğretmenime bakmaya gittim ama bulamadım...Onlar da anfiye doğru yola çıkmışlardır diye düşündüm...Sonra annemi aradım bir kaç denemeden sonra ona ulaştım-çok şükür:)-Sonra ben de eve gitmek üzere yola çıktım,anfi tiyatro ya giden yol evimizin bir üst sokağından geçiyor...Yolda giderken annemi gördüm onun yanına koştum arkadaşlarıyla anfi tiyatronun girişindeydiler...Gittim yanlarına öğretmen arkadaşlarıyla da merhabalaştıktan sonra da edebiyat notumu sordu...Ben de öğretmeni bulamadığımı ama Merve'nin bana söylediğini söyledim arada bir de espri vari birşey yaptım ben eve gidiyorum dedim...Sonra ayrıldım yanlarından eve doğru gittim:)(Merve'de bana bilmediğini ama 70'li birşey almış olabileceğimi söyledi,ben de olamaz öyle birşey en az 90 bekliyorum dedim.O da bilmiyorum emin değilim dedi.Ben de dedim ''neyse 70'li birşey almış olabileceğimi görmen bile işe yarar dedim ya 60'lı birşey aldığımı görseydin o daha kötü olurdu dedim''-güldü-sanki bana sen pollyanna'nın abisi misin der gibi baktı:)Bu sıralar iyimserim ondan olacak herhalde:))Sonra eve geldim anahtarla üst kapıyı açtım şarkı türkü söylerek büyük hevesle evin kapısını da açacaktım ki kardeşim sağolsun kapıyı açmış bekliyormuş;dedim bu çocuk ne kulak var hemen duymuş,halbu ki babamla yürüyüşe çıkıyorlarmış o sırada da ben gelmişim...Sonra onlar çıktılar...Ben de içerde oturdum biraz;bu yazıyı yazmanın düşünce evresini geçirdim...Sonra da yazdım işte... Şimdi de bir yerlere ailecek gitmeyi bekliyorum...Bugün de böylece bitti işte...Hayat da böyle birgün bitmeyecek mi???:):):)...Programımız burada sona ermiştir katılan herkese katılımlarından dolayı teşekkür eder esenlikler dileriz:):):)...

Dipnot:Arkadaşlar şimdi tekrar okudum da cümleler düşük olmuş,bazı yerler de anlatım bozukluğu.Aslında ben böyle bir insan değilimdir:):):) buradan edebiyat ve dil anlatım öğretmenlerimden özür diliyorum..İki sanatımda kuvvetlidir ancak böyle oldu:):):)İnşallah ana düşünceyi anlatabilmişimdir:):):)

13 Mayıs 2008 Salı

Serenay Sarıkaya












Eveet yine yeni bir yazıyla karşınızdayım...Bugünkü yazım limon ağacının ve kalbimin esas kızı Serenay üzerine olacak...
Evet önümüzdeki hafta 7.bölümü yayınlanacak olan limon ağacı dizisinin esas kızı Seranay 1 Temmuz 1991 doğumlu yani bu demek oluyor ki aramızda yaş sorun olmayacak...:)(ne hayal kuruyorum ama demi???ama insanlar hayal ettikçe vardır...hayal ediyorum öyleyse varım...hesaaabı:))İşte ben bu bilgileri edinince şok oldum vee kendime geldim...Vayy be!!! dedim;benim yaşımdaki insanlar neler yapıyorlar,dedim ki kendi kendime ''olm lan sen ufacık kalmışsın be!!!'' bu kendimle kurduğum diyalogdan sonra hemen çalışmalara başladım.Artık düzenli olarak süt içiyorum,kas yapıyorum,spor yapmaya başlayacağım,yavaş yavaş da büyüdüğümün farkına varıyorum...İşte bu nokta da Serenay'a çook büyük teşekkürlerimi sunuyorum...Onu da çok seviyorum...(tam burada ''bu çocuk,Emma'yı sevmiyor muydu?''diye soru flaşları kafanızda patlayabilir,normaldir,telaşlanmayın:)Ona da bir açıklık getireyim,ilişkimizi askıya alma kararı aldık ama o hala kabullenemiyor bu durumu:);şaka bir yana biraz daha realist olmak adına bu daha iyi bir yol:)bu arada gerçek dünyada da yaşamaya devam ediyorum tabi ki ; unutmadan eklemek istiyorum bu yazımın Serenay kısmı da gerçek dünyadan bir kesitti:)) Bu arada kızımız Miss Turkey 2007 Junior'da 4.olmuş ve jüri özel ödülünü alarak bizleri temsil etmiştir...Serenay'ın bir kaç reklam filmi ve 2 tane de sinema filmi var...
İnşallah onu iyi yerlerde görmeye devam ederiz...
Ffffffffff!!! yine çok konuştuğumu söylemediniz...Gevezeliğim aklıma geldi...Neyse konuştukça rahatlıyor insan bu yazıyı da burada bitiriyorum şu an:):):)
Bitti....

Uzun Bir Süre Sonra Tekrar....












''Evet sayın seyirciler'' diyerek girmişti sınıfımıza edebiyat öğretmenimiz.İşleyeceğimiz konuyu sorup bizde söyleyince ''çok pis anlatırım'' diye devam etmişti.Diyeceksiniz anlatacağı konu bununla ilgili herhalde diye...Hiç heveslenmeyin ''sayın seyirciler....'' alakası bile yok anlatacağım konuyla(heveslendiğinizi kim söylediyse:)) ama çok pis anlatırım onu söyliyeyim yani...Uzun bir süre sonra tekrar yazmak istedim...(hoş hanginizin umrundaysa ya neyse...:))
((Aslında bir sonraki konuyu bu yazının altına devam edecektim ama amaaa onu tek başına laf kalabalığı yapmadan yazmak istedim bu da tekrardan merhaba yazısı gibi olsun diye yazdım işte amaann...))
Birşeyi daha parantez içinde yazmak istiyorum ki o da... (resimi yemyeşil olduğu için ve yeşil insanın içini ferahlattığı için ekledim...:))
Powered By Blogger